27 Ekim 2024 Pazar

27.10.2024

Birkaç yılda bir aklıma gelip bloguma bakarım. Geçen ay Zeynep ile muhabbeti açılınca gelip yine bir uğradım buraya, gördüm ki en son yazım neredeyse 10 yıl önceymiş. 32 yaşında kesinlikle daha olgunum ama asla daha az dramatik değilim. Tabii ki de tam 10 yıl sonra bir yazı yazmam gerekiyordu. Hemen takvimime işaretledim, çünkü artık öyle şeyler var.

Kısa bir mesaj mı bıraksam yoksa uzun uzun anlatsam mı diye düşündüm. Karar veremeden başladım yazmaya. Burada yazdığım hiçbir şeyi planlayarak yazmamıştım zaten.

Pek çok arkadaşım var çocukluk bloglarını silen. Benim de pek çok kere aklımdan geçti ama iyi ki her seferinde tutmaya karar vermişim. Çok fazla sevgi ve şefkat besliyorum minik Öykü'ye. Bazı yazıları okumak zor. Depresyon tedavisi görmeye başlamama daha 2-3 yıl var son yazıdan, DEHB tanısı konmasına ise 6 yıl. 

Yine de o kadar umutlu bir yazı ki son yazı. Bilerek üstüne hiçbir şey yazmamıştım. Güzel bir son gibi gelmişti büyüme öyküme. (İnsan ezelinden yazar olunca, kendi öyküsünü de bir temaya oturtmaya çalışıyor, ne yapalım.) Her şeye rağmen bir şekilde nefes almayı yeniden öğrenmiştim. İyi olacaktım. Nefes aldıkça, yaşadıkça, her şey bir şekilde yoluna girerdi ne de olsa.

Bu yazı da bir devam niteliğinde değil o yüzden. Bir teşekkür daha çok minik Öykü'ye. Hastalıklarının farkında olmadan yaşamında körlemesine ilerlediği halde, hayatta kalmak için çok çok çok zorlandığı günlere rağmen hep nefes almayı seçebildiği için. O güçlü olduğu için ben şimdi varım. O güçlü olduğu için, şimdi hayallerimizi yaşıyoruz. Yazıyoruz, oyun yapıyoruz, arada bir Kore'ye gidiyoruz, o zaman dost dediğimiz herkesle (ve birkaç yenisiyle) hâlâ, hatta nasıl böyle bir şey mümkünse daha da iyi, dostuz. Stevie isimli dünya güzeli bir kedinin annesiyiz. Yağmur yağan günlerde dışarı çıkmak zorunda değiliz. Kendi hükümdarlığımız olan evimizde oturup huzur içinde çayımızı içip, sevdiğimiz müzikleri dinleyip, kitabımızı okuyabiliyoruz. Hayal edebileceğimizden çok daha mutluyuz.

Artık sadece nefes almakla kalmıyoruz minik Öykü, hayatı doya doya içimize çekiyoruz. Hepsi senin sayende. Teşekkür ederim.

27 Ekim 2014 Pazartesi

27.10.2014

Ben yeniden nefes almaya başladım. Hem de bir süredir.

7 Haziran 2013 Cuma

İçimi dökmeye ihtiyacım vardı. Dökecek bir yer bulamadım. Sonra blogumun varlığını hatırladım.
Çok bunaldım. Çok yoruldum. Ders çalışacak enerjisi olan tek bir hücre bile yok içimde. Bir şeyler için çabalamak isteyen tek bir hücre de.
Tek isteğim bir an önce tatil olsun, evime döneyim. Ama ilk defa bütünleme korkusu sardı beni. Biletimi bile aldım. Kalmak istemiyorum. Defolup gitmek istiyorum. Yeter artık. Yetmedi mi artık?

14 Nisan 2013 Pazar

Günaydın herkese!

Evet, şu anda öğleden sonra olabilir ama yine de günaydın! Güzel bir pazar günü bugün. Güzel geçtiğinden emin olacağım.
Uzun zamandır oturma odamdaki morlardan şikayetçiyim. Mor rengini pek sevmem açıkçası. Hele de oda tamamen mor olunca resmen içim kararıyor. Bu sene moralimin normalden bile daha kötü olmasını mor eşyalarıma bağlıyorum.
Bugün gidip koltuklarıma örtüler alacağım. Bir de çiçekli yastık kılıfları. Hatta belki çiçek bile alırım. Evi renklendirme zamanı geldi de geçiyor bile!
Bahar da geldi hem. Geleli çok oldu da benim ruhum bunu yeni yeni hissetmeye başladı. Erik bile çıktı! Hava güzel! (Samsun'da insanların montla gezdiğini tahmin ediyorum ama İzmir'de güzel yani!)
Yenilikler yapmak için ideal zaman bence. Gidin bir bitki alın mesela. Ya da güzel bir tablo. Ben puzzle alıp onu yapmayı planlıyorum param olduğunda. Şimdilik çok savurmak istemiyorum. Haftaya kitap fuarı var çünkü.
Geçen sene ilk defa gitmiştim bir kitap fuarına. Dünyada cennete en yakın yer diyebilirim. Cüzdanınızın hafiflediğine sevineceğiniz tek yer gibi bir şey. Geçen sene kitap fuarından sonra aç gezmiştim ama değmişti doğrusu.
Gitmeden de size tatlı mı tatlı bir şarkı.
Kendinize iyi bakın!

10 Nisan 2013 Çarşamba

Aradığınız cyborg şu anda onarım aşamasındadır. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.

Bir süredir insan olarak değil cyborg olarak nitelendiriyorum kendimi. Hissizleşmemden kaynaklanan bir durum. Hiçbir arzum ve hedefim olmadan savrulup duruyorum. Aslında bir süredir de tamamen yapay zekam da kapandı. Tamamen her şeyi bıraktım.
Yıkadığım çamaşırlar dört gün boyunca yatak odamın ortasında yerde yığın halinde durdular.
Mutfakta düzenli aralıklarla bulaşık yıkamayı başarsam da temiz bulaşıklar hiç yerlerine kaldırılmadı. Öylece duruyorlar orda. Üst üste bir sürü tabak, tencere, neden kullandığımı bile hatırlayamadığım borcam... Bir aydır raflara kaldırılmayı bekliyorlar.
Birkaç hafta önce arkadaşlarım kalmaya gelmişlerdi. Çekyatları açmıştım. Açıklar hala. Üstlerine yığılmış kitaplar var. Okunmayı bekleyen. Aylardır okunmayı bekleyen.
Elimi kaldırmaya halim yok uzun süredir. Hiçbir şeye yok. Dışardan hep enerjik görünmem de yardımcı olmuyor. Her şeyi bıraktığımı kimse fark etmiyor. Aman etmesinler zaten.
Mutsuzluğumun nedeni biraz da kendimim, farkındayım. Bir şeyler çabalasam, açıp iki sayfa kitap okusam mesela, daha iyi olmaya başlayacağım biliyorum. Hepsi elimde. Beynim bunu çok iyi biliyor ama bedenim buna uymuyor. Kişilik bölünmesi gibi. Bir her şeyi düzeltmenin yolunu bilen bir kişi var içimde, bir de ona kulak asmayan ve hareket etmeyi reddeden biri. Hep vardı onlar bende ama artık son raddeye ulaştı. Her şeyin geçip gitmesine izin veriyorum. Kalkıp iki kelime bile yazmaya üşeniyorum.
İşte bu da başlangıç oldu aslında. Zorlayacağım kendimi. Başarabilirim. Bu uyuşmuş halimden kurtulabilirim. Hayatın iplerini yeniden elime alabilirim.
Çamaşırları astım demin mesela. Çekyatları da kapatacağım az sonra. Oturup ders çalışacağım. Hafta sonu kalkıp deniz kenarına gideceğim. Ya da o kadar çabuk değil. Bilmiyorum. Yavaş yavaş...
Kaybettiğim enerjimi kazanacağım. Cyborgu fişe takmanın zamanı geldi. Eğer hareket etmeye başlarsam ve uslu bir cyborg olursam, belki bir gün insan bile olabilirim.

8 Nisan 2013 Pazartesi

Hoş görünen ama son derece kullanışsız bir temaya geçtim. Ne kadar süre dayanır bilmem ama bloga ayrı bir hava verdi. Yazarım sanki. Bakacağız artık.