6 Ağustos 2009 Perşembe

Elveda...



Artık büyüdüm ben. Her ne kadar devamlı inkâr etsem de, bunu istemesem de... büyüdüm. Büyümek zorundaydım zaten. Herkes benden büyümemi beklerken, ben çocuk kalamazdım.

Ve aslında en büyük etki sen oldun bunda. Senin varlığın ve yokluğun. Bunca yıl fark etmememe şaşırmıyorum. Çünkü sana olan inancım o denli büyüktü ki, gözlerimi kör etmişti. Her sene gözlerimin önünden defalarca geçen "gerçeği" görmedim bu körlük yüzünden. Her seferinde baktım o gerçeğe, hep nedenini bilmediğim bir sempatiyle... Ama belki de artık sana yabancılaştığımdan, o körlük de geçti. Ve ben o gerçeği gördüm. Acıydı ama... Onca yıllık beklemenin ardından bu kadar ufak, bu kadar önemsiz... Bu nedenle birkaç gün kabullenmek istemedim. İçimde bir ışık yanık durdu hep. O ışıklar geçidindeki her ışığı hayat söndürmüştü bir bir, bu sefer sonuncuyu ben kendi ellerimle söndürdüm.

Veda etmeyi istedim sana. Sarılmayı... Sesini duymayı. Ama bu sefer bir beklentim yoktu. Kaç defa "son" verdim sana, kaç defa"son" bir kez gelmeni diledim ve kaç defa sen veda etmeye gelmediğinde "daha bitmedi" dedim. Şimdi de gelmedin. Ama bu sefer bitti. Ben büyüdüm.

Şimdi yine trene biniyorum. O olmayan geçmişimizde bindiğim gibi. Peşimden koşmanı bekleyemiyorum ama. Yine gidiyorum ben... Ama bu sefer geri dönmeyeceğim.

Elveda. Seninle tanışmak güzeldi... Her şeye rağmen.

3 yorum:

nnk dedi ki...

Demek büyüdün Öykü. Kendi tabiriyle çocukluktan çıkmış Öykü'ye merhaba o zaman.
Güzel yazmışsın. İçten yazman çok hoş. Resmi de iyi bulmuşsun. ^^

Yuna dedi ki...

Çok teşekkür ederim. xD Kendimi pek büyümüş hissetmiyorum ama bazı şeyleri kabul etmem bile bir parça büyüdüğümün göstergesi sanırım. :D

nnk dedi ki...

O parçalar toplanıp yapbozumuzu yani kocaman bir Öykü'yü oluşturacaktır ilerde. xD