15 Temmuz 2010 Perşembe

The Prophecy

Hazır Alias'ın The Prophecy bölümü inerken ben de bir kehanette bulunacağım. Yarın sabahı size yaşanmadan yazıyorum:

Gece geç saatlerde yatmış olan Öykü, uykusunun en derin ve tek kabussuz anında "Öykü, Öykü, Öykü..." diye sürekli aynı tonda tekrarlanan seslenme ile uyandırılır.
"Saat 10 oldu," ki o anda saat taş çatlasa dokuz buçuktur, "Sınav sonuçları açıklandı, hadi kalk bak!"
"Yaaa anneanne, uykum var."
"Kalk bak, yine yatarsın."
"Anneanne git başımdan."
Beş dakika geçer. Öykü tam uykuya dalacakken anneannesi özellikle Öykü'nün kapısının önünde durarak telefonda konuşmaya başlar.
"Şirin bu kızın sonuçları açıklanmadı mı? Baksana. Uyuyor musun? Bu saatte? Hadi bak, ara beni."
Öykü söylene söylene yeniden uykuya dalmaya çalışır.
"Öykü, ... puan almışsın, iyi mi?"
Puana doğru dürüst dikkat bile edemeyen Öykü, anneannesini başından savmak için bilincinin son kırıntılarıyla bir cümle sarfeder.
"Hıı, iyidir iyi."
Anneanne telefona sarılır.
"Uğur, Öykü güzel puan yapmış."
"Alo, Gönül, Öykü güzel puan yapmış. Yeşim ne yapmış? Çok çok iyidir onun, hihihihihi."
"Alo..."
...
...


Yarın uyanmak istemiyorum.

6 Temmuz 2010 Salı

Biraz Daha

Kendi kendimi kandırmaya çalışırken buluyorum şu sıralar sık sık kendimi.
Ama işin sonunda kanacaksam eğer, bence kötü bir şey değil bu.
Biraz daha çabalamalıyım sadece.
Daha sonra inanacağım içimde hâlâ birilerini sevebilme yeteneği kaldığına.
Biraz daha...

2 Temmuz 2010 Cuma

Benim Umudum Var

Ben

yarın

Şebnem Ferah

konserine

gidiyoruuuuuuum!

Bu günü tam tamına beş yıl bekledim! Sekizinci sınıfta 18+ mekandaydı, gidemedim.
Dokuz, on ve on birinci sınıfta ertesi gün Fizik sınavım vardı, gidemedim. (Evet, her üçünde de!)
Bu sene de zaten ders çalışmıyordum annemden istemeye cesaret edemedim, gidemedim.
Ama uzun bekleyişin ardından, artık izleyeceğim şu kadını!
Fanta Festivali'ne geliyor ve o kadar mutluyum ki eğer Ceza, Şebnem'den önce çıkarsa neşeyle Ceza'nın şarkılarına da eşlik edeceğim! Önümde engel olmasın diye 10 puanımı da toplayıverdim hemen. (Dört şişe Fanta almak yetti.)

Lütfen artık dinleyebileyim şu kadını Allah'ım! Yeterince süründüm peşinden...
Sabah erkenden gidip en öne konuşlanacağım.
Rock Tatili Foça'da devrilmedim Fanta Festivali'nde hiç devrilmem!
Bekle beni Şebneeem, ben geliyoruuum!

Yaşadığımı Hissettiren 10 Şey

LustForBlood'ın beni yaklaşık iki buçuk ay önce mimlediğini demin öğrendim. :D Teşekkürler! xD (Uzun süre bloglara göz atmayınca bu oluyor işte.) Neyse, konumuz:
Yaşadığımı Hissettiren 10 Şey
1-Yaz gecesi, rüzgar beni ürpertirken, sahilde, dalgaların sesini dinleyip gökyüzündeki sayısız yıldızı izlemek.
2-Arkadaşlarımla doyasıya gülmek. Hep gülmek.
3-Hayal kurmak. Hep kurmak. xD
4-Sabaha kadar bilgisayar başında oturup gün ağarırken yatağıma gitmek.
5-Yağmurun çatı katındaki odamın tavanında pıtır pıtır düşmesini dinlemek.
6-MSN'e girmek ve o an konuşmak istediğim kişinin çevrimiçi olduğunu görmek.
7-Hamak gibi uzanarak sallanabileceğim bir yerde Within Temptation dinleyerek yavaş yavaş sallanmk.
8-Card Captor Sakura izlemek, Final Fantasy oynamak.
9-Başta fantastik olmak üzere bir sürü kitap okumak ve film, anime, drama, dizi izlemek.
10-Gece odama girdiğimde gecenin bulutsuz olduğunu ve gümüş ay ışığının tüm ihtişamıyla odamı aydınlattığını fark etmek. Ay ışığının altındaki yatağımda uyumak.

Ben de Julia'yı mimliyorum. :D