19 Ocak 2008 Cumartesi

Sıkıldım!


Selam! Ne yazacağımı bilmeyerek başlıyorum yine yazıma... Ne zaman bildim ki? Bugün sinemaya gittim. Büyük Hazine'ye... Çok hoşuma gitti. Sürükleyici, eğlendirici... Hoştu işte. :D
Youtube da kapandı ya. Kendimi yetim gibi hissediyorum. Eve gelip Büyük Hazine'den bir kaç video izlerim diyordum. Neyse, nasılsa kalkar yasak. Her zamanki gibi... :D
Final Fantasy oynayasım var ama üşeniyorum. Playstation aşağıda zaten. Öf sıkıldım. MSN bile sarmıyor şu anda.
Video mu yapsam? Ama aktaracak bir Youtube yok. Zaten ilham da yok. Poff... Bitiriyorum yazıyı ya. Yazarken bile sıkıldım! ÖF!

16 Ocak 2008 Çarşamba

Müzik


Ohh müziğimi de ekledim bloguma. Yerleşiyorum iyice. :D Çok mutluyum. Bugün hemen hemen istediğim her şey oldu. Asıl istediğim şey olmadı. Her ne kadar olacağına dair pek çok ipucu görsem de!
Card Captor Sakura mangam gelmedi! Sipariş ettim ama hala gelmedi! İki hafta oldu... Yoksa, yoksa! Kayıp mı oldu mangam yollarda... Bu soğukta, o kutuda yapayalnız. (Gözlerim doldu cidden.) Ya gelmişse kargo da evde kimseyi bulamayınca vazgeçmişse! Hı? Hı?!

Neyse sakinleşeyim. Müzik kutusunun(!) renkleri için özür dilerim. O kadar yeşil tonu olduğunu bilmiyordum bile! Bir türlü uyduramadım bloga ve sonunda pes ettim. Beğenmiyorsanız bakmayın bana ne! Müzik daha önemli zaten. Ah ah anıları canlandırıyor. Aa ben hala Final Fantasy X bitirmedim. İyi hatırladım birden.

Bugünkü yazılılarım süper geçti. HAYIR İNEK FALAN DEĞİLİM! Biri İngilizce idi. Doğal olarak süper geçti. :D Diğeri Coğrafya idi ve nöbetçi öğretmen sessiz olduğumuz sürece her istediğimizi yapabileceğimizi söyledi... Anlayın artık nasıl geçti. :D

Bugün bütün gün bir sözü tekrar ettim durdum. "Anything is possible, if you just believe." Niye söyleyip durdum bilmiyorum! Dilime dolandı. Hani "A Cinderella Story" filminin sonunda Carter mı ne o çocuk söylüyor. Aynen onun aksanıyla sürekli söyledim. :D İnanmakla olsaydı keşke! Ah ah... Öyle olsaydı ben şimdi mangamı okuyor olurdum. Veya mangamın ne kadar müthiş, inanılmaz ve değerli olduğu ile ilgili bir blog yazısı yazıyor olurdum.

Neyse yine bitiriyorum yazıyı. Görüşürüz!

15 Ocak 2008 Salı

Blogspot


Selam! Kimsenin okumayacağı, tamam belki bir kaç kişi okur, blogumu açmış bulunmaktayım. Aslında başka bir blogum daha vardı da, orada yalnız hissetmeye başladım kendimi. Herkes terk etti birer birer. (Emo moda girdim direk.) Ben de böylelikle Blogspot'a geçtim.

Güzelmiş burası da. Alışırım zamanla. Eski temamı özleyeceğim gerçi ama bu tema da fena değil. Yeşil yeşil! Şu sıralar zaten yeşile bir hayranlık besliyorum. Tabii mavinin yeri ayrı ama ne bileyim yeşil beni çekiyor. Okulum yüzünden herhalde. Yeşili görünce direk bir aşinalık oluyor.
Eski blog yazılarımı buraya taşısam mı diyorum... Hmm. Yok yok iyi böyle. Yeni bir sayfa açalım. Hoş yazacağımdan değil ya! Bir yılda ne kadar yazabilirim en fazla? Zaten kimse okumayınca insanın yazası kaçıyor. Kendi kendime zaten konuşuyorum. Bir de aç blogu, yaz falan üşeniyorum yani.

Neyse bir giriş yazısı olmasını planlıyordum bunun. Ama eğer şimdi dizginlemezsem kendimi roman çıkacak burdan. Şikayet edecek çok şey var. (Cidden emolardan uzak durmalıyım.)

İyi geceler hepinize. Okuyorsanız tabii. Gerçi okumuyorsanız da iyi geceler. Yarın okul var bir de off of. İki de yazılı. Ölme eşeğim ölme!