13 Eylül 2010 Pazartesi

Büyümek

Geçen gün annemin yanına gittim. "Anne, artık umursamıyorum, biliyor musun?" dedim.
Anlamadı ilk önce ne dediğimi. Tabii yine sonda söyleyeceğimi başta söylemiştim. Nasıl anlayabilirdi ki?
"Artık aramayacağım o insanı. Beni bir kez daha yarıyolda bırakırsa, ben de onu bırakacağım. Onun, beni üzmesine, benim hayallerimin önüne geçmesine izin vermeyeceğim. O beni reddettiğinde, hiç üzülmeyeceğim. Ona aynı gözle bile bakamıyorum anne. Kendimden başka dostum yok artık sanki. Ama benden önemli değil ki bu! Eğer bu dostluk beni yıpratıyorsa, bana ne ki ondan?" dedim. "Artık umursamıyorum anne, ne yaparsa yapsın umrumda değil."
Bana baktı ve gülümsedi: "Sonunda büyümeye başlıyorsun küçük kızım."
Ama benim içimden hiç gülümsemek gelmiyor.

4 yorum:

Eshevar dedi ki...

büyümek dedikleri şey, içimizde bir şeylerin ölmesine verdiğimiz kibar bir isim yalnızca belkide

Yuna dedi ki...

Kesinlikle. Hiç güzel bir duygu değil. Ve ne kadar yaşatmaya çalışırsan çalış o duyguları, her zaman acımasız bir katil gelip kafasından vuruyor onları.

Eafiu dedi ki...

Yeterince kendini mutlu etmeye çalışırsan, çocukluğunun sona ermesiyle ölen şeylerin yerine bir sürü güzel şey gelecektir, merak etme.

Yuna dedi ki...

Evet, biraz daha sabretmem lazım sanırım. Bir öncesine tutunurken, o anki güzellikleri kaçırmak da güzel olmazdı zaten.