20 Ağustos 2012 Pazartesi

Umudunu kaybetme!

"Umudunu kaybetme!"
Ne zaman hayat zorlaşsa, hayallerimiz ulaşılmaz gözükse, tam vazgeçmeye karar vermişken bu cümleyle bize destek olmaya çalışır insanlar. Ne de pozitif bir cümledir kendisi!
Oysa benim hayatımın en büyük hatası hiçbir zaman umudumu kaybetmemek oldu. Bunu şimdi şimdi fark ediyorum. Çok kez pes ettiğimi, bir şeylerden vazgeçtiğimi söyledim. Ama aslında her seferinde içimde ufacık da olsa bir umut oldu. "Umudunu kaybetme!" dedim kendi kendime. "Belli mi olur? Tamamen pes etmemelisin!"
Oysa bir insanın umduğu şey mesela bir anda sırtından kanatlarının çıkması ve kendi kendine uçabilmesiyse o kişi pekala da umudunu kaybetmeli. Böylelikle onun yerine pilot olma umudu edinebilir kendine. Eğer umudunu kaybetmezse elinde olan tek şey o umut olur.
Ne yazık ki umudunu kaybetmeyen bir insanım. Kaybedemeyen bir insanım. Ne olursa olsun bırakamıyorum bir şeylere inanmayı, bir şeyleri beklemeyi.
Oysa umudumu kaybetsem ne güzel olur. Kendime yeni umutlar edinsem. Çok zengin olmayı umut etsem mesela. Ya da beş dil öğrenmeyi. Hayatıma başka bir amaç, umut edecek başka şeyler bulsam. O zaman hayal kırıklığı yaşamam.
Belli ki bir nedenden "umut" da Pandora'nın Kutusu'ndaydı...
Yine de o kanat bekleyen kişinin umudu kadar imkansız olan umutlarımı bırakamıyorum. Olmuyor işte.

Hiç yorum yok: