27 Nisan 2012 Cuma

Bir nefes...

Kulaklığınız cebinizdeyken karmakarışık olur ya hani. Çözmeye çalışırsınız, daha çok dolaşır. Zaten nasıl o hale gelmiştir ki? Manyak mıdır nedir... İşte beynim öyle benim şu anda. Karman çorman. Düşüncelerim düzene sokmaya çalıştıkça düğüm oluyor.
Çarpık bir şekilde gerçekleşip önüme sunulan bir dilek. Savaşmak istemediğim ve içinde olmadığım ama yine de var olan bir savaş. Kabuslarımı özlettiren, uyandığıma lanet ettiren ama sonra lanet ettiğim için kendimden utanmama neden olan bir rüya. Bir hayalin gerçekleşmesiyle ölümünün el ele yürüyüşü. Umut etmek. Suçlu hissetmek. Umut etmeyi bırakmak. Ne yapacağını bilememek. Eksik hissetmek. Çok eksik hissetmek. Araya serpiştirilmiş mutluluk. Huzur. Kötü de olsa bir sonuca sahip olmanın verdiği huzur. Ama o kadar da kötü değil. Göreceli zaten. Aslında aynı anda hem iyi hem kötü. Ve ikisi de benim için. İyi ve kötü aslında zıt değilmiş. Ya da öyleymiş ve beynim ondan düğümlenmiş. Paradoks olmuşum belki de.
Zihnim hiç bu kadar karmaşık olmamıştı. Hiç böyle bir durumda bulunmamıştım. Silkelenmek ve kendime gelmek istiyorum. Oysa ben her şeyi ahşap bir kutuya koyup rafa kaldırmıştım. Kutu çatlakmış herhalde. Zihnimdeki her şey gibi. Yirmi yıllık koca dünya yıkılıp yepyeni bir dünya kuruluyor sanki. Hiçbir taşın, hiçbir tuğlanın yeri eski yeri değil. Hiçbir taş ve tuğla da eskiden oldukları taş ve tuğlalar değiller. Renkler, kokular, tatlar, duygular bile farklı. Yirmi yıl boyunca hayatımın ulaşmaya çalıştığı noktadayım ve o nokta olması gerektiği gibi değil ve başka olabileceği bir şey yok. Yeni bir nokta lazım. Yeni bir yol. Yeni bir hayat. Ve bunun için silkelenmem lazım. Ama nasıl yapacağım konusunda hiçbir fikrim yok. Ama bu kararı vermek de bir başlangıç. Bırakmak lazım sadece. Gitmesine izin vermek. Uçan balon gibi yok oluşunu izlemek ve bir yerlerde mutlu olduğunu hayal etmek gerek. Aptallıklarımla, hatalarımla barış sağlamak ve onları da kucaklamak gerek. Onları da sevmek gerek. Yoksa bırakamam.
Bu da marşım olsun:
http://www.youtube.com/watch?v=WbN0nX61rIs&ob=av2e

Uyandım

Eğer üzerimde etki bırakacak bir rüya görürsem "Çok şükür rüyaymış!" cümlesi dökülür dudaklarımdan uyanır uyanmaz. Hep kabus görürüm ben.
Bugün "Lanet olsun, rüyaymış." dedim uyandığımda. Lanet olsun, rüyaydı.

20 Nisan 2012 Cuma

Nehir



Nehir zihnimde akıyor
Siyah dalgalar yaşım kadar kıvrılıyor
Uzun bir sürenin ardından yorulduğumda
Hayallerimi nehirde yüzdürüyorum
Neşeli çocukluk günleri
Şimdi, zorlu yolumda, ağır bir yük
Biraz biraz gözyaşlarımı akıtırsam
Kendimi unutmak için
Nehir kenarında
Bir yerlere istiflenecekler
Bomboş bir şekilde bir gün daha yaşayacağım
Tüm hayallerimi nehirde bıraktım
Ve küçük bir ada oldular

Bu gece sesin daha bir güzel Lee Juck.

Ve çevirinin çevirisi bu kadar oluyor. İdare edin.

18 Nisan 2012 Çarşamba

Something this right, can never be wrong...

Mutlu sonların varlığına inanıyorum hala. Gerçeklik yüzüme vuruldukça daha da hayal kurasım geliyor. İçimdeki hayalperest ölmüyor. Bir gün kazanacağına o kadar inanıyor ki, hiçbir gerçek onun coşkusunu dindiremiyor. Ne kadar imkansız olursa olsun, ben inanıyorum hayallerime. Hissettiklerimin doğruluğuna inanıyorum. Tüm hücrelerim aksini haykırırken ben nasıl zihnime zorla sokulmaya çalışan "gerçeğe" inanabilirim ki? Hissediyorum işte. Doğru işte.

16 Nisan 2012 Pazartesi

Eski yazılar...

Eski yazılarıma bakıyorum da, bazen saklanacak köşe arıyorum kendime utancımdan. Ama silemiyorum da onları. Çünkü onlar da bendim. Onları yazarken o zaman gurur duymuştum yazdıklarımla. Şimdiki yazdıklarım da bundan birkaç sene sonra kaşlarımı çatmama neden olacak muhtemelen. Değişim hiç bitmiyor çünkü. Her geçen gün hayata başka bir açıdan bakmamızı sağlıyor.
O duygular şimdi komik gelse de o zamanlar gerçekti. Bu yüzden kıyamıyorum o yazılara. Kalsınlar orada. Gurur duyuyorum onlarla da. Bugün olduğum kişi olmam için o noktalardan geçmem gerekiyordu. Yedi yaşında günlüğüme yazdığım "Kaya bana şeker verdi. Yoksa beni seviyor mu?" cümleleri gibi içten hepsi. "Hehe, ne şekermişim." diyeceğim birkaç yıl daha geçtikten sonra onlar için de.
Küçük Prens defterime yazmaya başlayacağım artık.
Cumartesi günü kitap fuarına gittim. Benim için sıradışı ve mükemmel bir deneyimdi. Aslında o gün gece yarısına kadar öyle devam etti ya neyse.
Kitap fuarından ayrıntısıyla bahsetmek istiyorum aslında ama üşengeçlik vuruyor zaman zaman. Ama kitap fuarında, değinmeden geçemeyeceğim bir olay yaşadım.
Arkadaşımla beraber o stant senin bu stant benim gezerken uğradıklarımızdan birinde bir adam, çocuğu için bir kitap arıyordu.
"Hayalcilikten vazgeçmesini sağlayacak, onu gerçek dünyaya döndürecek bir kitap istiyorum." dedi. O kadar çok yönden o kadar yanlıştı ki bu cümle donup kaldım orada. Bir şey demek istedim, diyemedim. Çalışan adam da aynı şekilde donakalmış olacak ki "Şey, romanlar şu tarafta... Bir bakın istersiniz." diyebildi sadece.
Böyle saçma sapan bir olay işte.

13 Nisan 2012 Cuma

Resident Evil 6 Hakkında


Resident Evil 5'in çıkmasından bu yana üç yıl geçmiş. Fragmanları izleyip çıldırmalarımı daha dün gibi hatırlıyorum oysa. Pelerinin altındakinin Jill olması ihtimalinin artık %99'a geldiği bir fragman vardı. Özellikle o fragmanı izledikten sonraki duygularımı hatırlıyorum. Çılgınlar gibi ayağa kalkıp oturup alkışlayıp gülüp koşmuştum evde. Anneme "Anne o Jill! Jill! Jill!" diyip sarılıp odama geri döndüğümü ve Damla ile fragmanı onlarca kere daha izlediğimizi hatırlıyorum. Her ne kadar Resident Evil 5 oynanış açısından korkuyla uzaktan yakından alakalı olmasa da, ben eski Resident Evil oyunlarının gelmeyeceğini kabul etmiş ve yeni oyunların aksiyonlarıyla barışık olarak hayatını sürdüren biriyim. Zaten daha çok senaryosu için oynuyorum oyunları. (Jill ve Chris birlikte olsa artık.)
Neyse, Resident Evil 6'nın yeni fragmanının çıkmasıyla beraber ben de yeniden aynı çıldırma durumuna geri dönüş yaşadım. Şimdi size uzun uzun Resident Evil 6 hakkında yazacağım. Teoriler, karakterler, benim teorilerim vs. vs.
Oyunları oynamadan önce hiçbir şey duymak istemeyen kişilerdenseniz veya eski Resident Evil oyunlarını oynamamış ama oynamayı planlayan biriyseniz yazıya devam etmenizi önermem.
Evet, uyarımızı yaptıktan sonra başlayabiliriz.


Yazı İçeriği
- Ön Bilgi
- Karakterler
- Teoriler ve Yorumlar
- Fragmanlar
- Karakter Resimleri
- Siteler

Ön Bilgi
Oyun hakkında kısa kısa temel bilgileri verelim önce. Oyunun çıkış tarihi 2 Ekim 2012. Oyun Resident Evil 5'ten sonra geçiyor. Oynanabilir üç ana karakterden oluşuyor. Bunlar oyunun ana karakteri diyebileceğimiz Chris Redfield, en az Chris kadar popüler olan yakışıklı polisimiz Leon Scott Kennedy ve yeni bir karakter (mi acaba) olan Jake Muller. Oyunun yapımcıları toplam oyun süresinin 30 saat kadar olacağını söylüyorlar. Oyuna istediğimiz karakter ile başlayabiliriz. Ayrıca Leon'un senaryosunun korku öğeleri, Chris'in senaryosunun ise aksiyon öğeleri içereceğini de belirteyim. Şimdi karakterlere tek tek bakalım.

Karakterler
- Çin Ekibi


Chris Redfield
1998 yılında Spencer Konağı'nda gerçekleşen zombi kabusunun ardından hayatını biyoterorizmi ortadan kaldırmaya adamış olan Chris, şimdi de bir BSAA ajanı olarak Çin'deki kurgu bir şehir olan Lanshiang'daki salgınla uğraşmak için görevdedir.



Piers Nivans
Genç bir BSAA ajanı olan Piers, oyuna yeni gelen karakterlerden biri. Chris'in bu oyundaki ortağı olmakla beraber Capcom'un resmî Resident Evil 6 sitesinde bir gün Chris'in kendisinin yerine geçmesini istediği kişi olarak da geçmekte.

- Amerika Ekibi


Leon Scott Kennedy
İşe başladığı ilk gün zombilerle tanışan çaylak polis Leon, Resident Evil 4'ten bildiğimiz üzere Amerikan hükümeti için çalışan bir ajan olmuştu. Şu anda adına çalışmakta olduğu ve Ivy Üniversitesi'nde yapacağı bir seminerde Raccoon City'de gerçekten olanları açıklayacak olan Amerikan başkanı için çalışan Leon, başkanın kendisi zombiye dönüşünce kendini yeniden bir kabusun ortasında bulur.



Helena Harper
Hakkında elimizde pek bir bilgi olmayan ve yeni karakterlerden biri olan Helena da Leon gibi direkt olarak Amerikan başkanı için çalışan bir gizli ajan ve Leon'un şu anki ortağı.

- Doğu Avrupa Ekibi


Jake Muller
Resident Evil hayranı olup da Albert Wesker'ı bilmeyen yoktur herhalde. İşte yeni karakterimiz Jake Muller, Wesker'ın oğlu olduğu söylenen bir karakter. Wesker Jake doğduktan kısa bir  süre sonra Jake'in annesini terk etmiştir ve Jake annesine destek olmak için paralı asker işi yapmaktadır. (Kaynak) (Ancak buna rağmen bu konuda pek çok teori var. Teoriler kısmında bu konuya değineceğim.) Jake kendisini bir biyoterorizm saldırısının ortasında bulur ve tüm iş arkadaşları C Virüsü'nden etkilenir. Ancak Jake'e hiçbir şey olmaz. Sherry Birkin ile ortak olup BSAA'e yardım eden Jake, virüse karşı bağışıklık sahibi olan kanını insanları kurtarmak için vermeye hazırdır ama tabii parası karşılığında.



Sherry Birkin
Zamanında Albert Wesker ile çalışan ve zombi virüsü üzerinde çalışmalar yapan Dr. William Birkin'in kızı olan Sherry, Leon ve Claire tarafından kurtarıldıktan sonra uzun süre haber alamadığımız bir karakterdi. Şimdi hükümet için çalışan bir ajan olan Sherry, oyunda Jake'in ortağı olarak karşımıza çıkıyor.


Diğer Karakterler

Ada Wong (?)
Konuşması, davranışları, hatta kaçış stili ile bile "Ben Ada Wong'um!" diye bağıran bir karakter karşımızda. Ada Wong olup olmadığı hakkındaki şüphenin kaynağı, henüz Capcom'un bir açıklama yapmamış olması. Ama ben kesinlikle Ada Wong olduğuna inanıyorum ve tabii ki yine bir işler peşinde. Pek çok şeyin arkasında o var gördüğümüz kadarıyla. En azından onun patronu.


???
Ada, Jake'in yanına eğilip "Wesker Jr." dediğinde hızla geçen görüntülerde bu adamı görüyoruz. Kendisi belli ki kötü-işler-peşinde-olan-ve-insanlar-üzerinde-deney-yapan bir bilim adamı. Jake'in virüse karşı bağışıklığının olması belki de bu adamın işidir. Veya Jake laboratuvar ortamında yetiştirilmiştir.


Teoriler ve Yorumlar

- Jake Muller aslında Steve Burnside mı?
Fragmanı ilk izlediğimde "Bu adam Steve değilse ne olayım!" demiştim. İnsanların kanının peşinde olması ve dış görünüşü (aradan on yıl civarı bir süre geçtiğini unutmayın) benim için büyük ipucu olmuştu. Bir de üstüne ikinci fragmanda Chris'in "Tanışıyor muyuz?" diye sorması ile neredeyse Steve olduğundan emin olmuştum. Hatırlarsanız Wesker; Steve, Veronica virüsüne karşı koyup hayatına kaybettikten sonra onun bedenini üzerinde deney yapmak üzere götürmüştü. O hızlı geçen görüntülerde gözüken adam Steve'in üzerinde deney yapıp onu hayata döndüren kişi olabilir. Ben bu teoriye sonuna kadar inanıyorum. Aile geçmişi olması bile beni tereddüte düşürmüyor. Capcom bu tarz şaşırtmacalara hep başvuruyor. Steve'in hafızası değiştirilmiş olabilir ve geçmişini yanlış hatırlıyor olabilir. Zombilerin kol gezdiği bir dünyadan bahsediyoruz. Ayrıca kanıt olarak sayılmasa bile (çünkü IMDB her zaman yanıltıcı olabilir) IMDB'de oyunda Steve Burnside'ın olduğu gözükmekte. Umarım Steve çıkar. Hem Claire'i de görebiliriz bu şekilde.



- Jill Valentine ve Chris Redfield evlendi mi?
Geçtiğimiz haftalarda Gameinformer dergisinin sızan taramaları olarak bazı resimler internette gezmeye başlamıştı. Burada Jill ve Chris'in evlendiğine dair bir bilgi vardı. Daha sonra onların sahte olduğu ortaya çıktı. Ancak o taramalardaki bazı bilgilerin tutması da düşündürmüyor değil insanı. Biliyorum, hiçbir geçerliliği yok bunların ama ben yine de paylaşmak istiyorum. Çünkü Resident Evil 5 ile ilgili duyduğum hemen her dedikodu sonunda gerçek çıkmıştı. Bu nedenle olmaz düşüncesiyle onları beynimden atmaya niyetim yok.
Aşağıdaki maddeler Resident Evil Türk'ten alınmıştır.

- Ada, oyunda kesinlikle olacak; ancak Leon'un bulunacağı Tall Oaks'ta olup olmayacağı şimdilik bilinmiyor.
Bu taramalar internete sızdığında ikinci fragman henüz çıkmamıştı ve Ada olması büyük ihtimal olan kadın da birinci fragmanda yoktu. Tamam kabul ediyorum, Leon'un olduğu bir oyunda Ada'nın da olacağını tahmin etmek için Capcom'dan bilgi almaya gerek yok. Ama yine de hayal kurabilirim değil mi? Ayrıca Ada'nın cidden de Tall Oaks'ta değil Çin'de olması düşündürüyor.

- Leon'un senaryosu, oynanış ve atmosfer açısından Resident Evil Revelations'a benzeyecek.
Leon'un korku, Chris'in aksiyon olduğunu önceden de belirtmiştim.

Diğerleri ise tamamen kabul edilemeyecek ama tamamen çürütülemeyecek maddeler. Belki de bu taramaları bu kadar akıllıca bir oyun yapan da maddelerin bu özelliğidir. Taramaların doğru olduğunu iddia etmiyorum ama:
- Jill Valentine, artık Chris'le beraber. RE 5 olaylarından çok kısa bir süre sonra Jill ile Chris evlenmişler. Jill, o zamandan beri saha ajanlığı yapmıyor; fakat hâlâ New York Şehri'ndeki BSAA karargahında biyolojik silah danışmanı olarak görevde.
Durum bu değilse Jill nerede? Hep Chris'in ortağı oldu. Neden şimdi Çin'de Chris'in yanında Jill değil de Piers var?



- Chris Redfield ölecek mi?
Bu da Tumblr'da okuduğum bir teori. Orijinaline şuradan bakabilirsiniz.
Capcom'un Resident Evil 6 sitesindeki karakter tanımlarında Chris ile ilgili şuna benzer bir cümle geçiyor:
"Chris, kendi hayatına mal olacak bile olsa biyoterorizm kaosuna neden olan kişiye karşı harekete geçmekte kararlıdır."
Ve Piers için de ilerde Chris'in yerine geçecek kişi benzeri bir tanım kullanılıyor. Yani kesin olarak değil ama Chris onu o şekilde görüyor. Bütün bunlar Chris'in ölümüne ve yeni bir ana karakterin doğacak olmasına işaret mi acaba?
Ölmesin ama. Jill ile de evlensin. Jake de Steve çıksın ve Claire ile kavuşsunlar. Çok şey istemiyorum bence. İstemiyorum, ı-ıh.


Fragmanlar





Karakter Resimleri

Büyük halleri için üstlerine tıklayın.







Siteler
- Resident Evil 6 Resmî Sitesi
- Resident Evil 6 Viral Site: No Hope Left
- Resident Evil 6 Viral Site: Raptor News
- Resident Evil Türk - Gerçekten çok becerikli ve çalışkan bir ekibi olan ve Resident Evil hakkında aradığınız her şeyi bulabileceğiniz bir site.
- Resident Evil Wiki

Evet. Yazının sonuna geldik. Sorularınız veya paylaşmak istediğiniz bilgiler olursa yorum bırakmayı unutmayın. Oh be, sonunda fragmandan gelen tüm enerjiyi döktüm. Yoksa çatlayacaktım. Yeni fragman ne zaman gelecek acaba?

8 Nisan 2012 Pazar