30 Haziran 2010 Çarşamba

Gözyaşları

Ben çok ağlarım. En ufak bir şey bile gözyaşlarına boğulmama neden olabilir.
Herkes "Değmez," der. Ben yine de ağlarım. Biliyorum dünya üzerindeki başka hiçbir insanın benim ağladığım bazı nedenlerde asla ama asla ağlamayacağını. Ama yine de benim için değerdi onlar. En ufak, en önemsiz görüneni bile değerdi döktüğüm her bir gözyaşına.
Ama bu sefer ben bile yakıştıramıyorum kendime.
Gözlerim doldukça kendimden nefret ediyorum.
Yaşlar aktıkça onlardan da nefret ediyorum.
Bastırmaya çalışıyorum hıçkırıkları. Hıçkırıklardan da nefret ediyorum.

Değmez Öykü.
Bu sefer gözyaşlarına değmez.
Düşünmekle geçirdiğin hiçbir ana değmez.
Değmeyeceğini en başından beri biliyordun. En başından beri gülüp geçiyordun kendine.
Küçük bir oyun yapmıştın.
"Kimse bilmeyecek nasılsa!" demiştin.
Herkes gözyaşı dökerken aptallıklarına gülmüştün.
Oyununa yine de devam etmiştin.
Mutlu musun şimdi?
Sen de ağlıyorsun işte.
Bilselerdi senin onlara gizli gizli güldüğünü şimdi de onlar sana gülmeyecek miydi zannediyorsun?
Onlardan daha da acınası durumdasın şimdi.
Yine de değmez Öykü.
Hak ettin bunu... Ama değmez.

Hiç yorum yok: